
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
1987 yılında Adana’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Adana’da tamamladım. 2005 yılında Adana Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başladım. 2012 yılında mezun oldum ve kısa bir süre İmranlı İlçe Hastanesi’nde pratisyen hekim olarak çalıştım. 2013-2017 yılları arasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (FTR) Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimi aldım. Mecburi hizmet için 2018 yılında Erzincan Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne atandım. 2020-2024 yılları arasında Bursa Şehir Hastanesi’nde çalıştım. İlgi alanlarım arasında kas iskelet sistemi ağrılı hastalıkları tedavisi ve rehabilitasyonu, skolyoz, ortopedik rehabilitasyon ve ultrason eşliğinde girişimsel tedaviler yer almaktadır. Evli ve bir çocuk annesiyim.
Katıldığım Eğitimler ve Sertifikalar:
Uzm. Dr. Özenç İNAN, şuan da mesleki çalışmalarına Burtom Özlüce Tıp Merkezi’nde devam etmektedir.
Başlıca İlgi Alanındaki Hastalıklar:
Omurga Hastalıkları:
Ortopedik Hastalıklar:
Skolyoz, Kifoz, Tortikollis Rehabilitasyonu
Nörolojik Hastalıklar:
Osteoporoz
Romatolojik Hastalıklar:
Omurga, Eklem, Kas, Tendon, Kıkırdak, Menisküs Ameliyatı Sonrası Rehabilitasyon
Fibromiyalji
Lenfödem
Inan O, Aytekin E, Pekin Dogan Y, Nahit Mutlu I, Aydemir K, Oz N, Sayiner Caglar N. Correlation between clinical disease activity and sacroiliac magnetic resonance imaging detection in axial spondyloarthropathy. Arch Rheumatol. 2024 Jan 29;39(1):115-122. doi: 10.46497/ArchRheumatol.2024.10401. eCollection 2024 Mar. PMID: 38774700.
Külekçioğlu S, Akyüz M, İnan Ö, Çetin A. Coronaphobia in patients with fibromyalgia. Arch Rheumatol. 2021 Oct 10;37(2):180-186. doi: 10.46497/ArchRheumatol.2022.8664. eCollection 2022 Jun. PMID: 36017209.
Omurga, vücudun merkezi destek yapısını oluşturarak, hareketliliği ve dengeyi sağlamakta kritik bir rol oynamaktadır. Ancak çeşitli nedenlerle omurga hastalıkları ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar arasında boyun ve sırt ağrıları, bel fıtığı, kanal daralması, kireçlenme, bel kayması ve faset sendromu gibi durumlar bulunmaktadır.
Boyun ve Sırt Ağrıları:
Bel Fıtığı:
Kanal Daralması:
Kireçlenme:
Bel Kayması:
Faset Sendromu:
Tedavi ve Rehabilitasyon: Omurga hastalıklarının tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önemlidir. Fiziksel terapi, egzersiz programları, postür eğitimi ve ilaç tedavisi sıkça kullanılan yöntemlerdir. Rehabilitasyon süreci, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilir. Amacımız, hastanın ağrılarını azaltmak, hareket kabiliyetini artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.
Hastaların, belirtileri ortaya çıktığında erken müdahale etmeleri ve uzman hekimlere danışmaları, uzun vadede daha başarılı sonuçlar elde etmelerine yardımcı olacaktır.
Ortopedik hastalıklar, kas-iskelet sistemi ile ilgili çeşitli sorunları kapsar ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu hastalıklar arasında diz, kalça, omuz kireçlenmesi, omuz sıkışma sendromu, omuz kas yırtığı, tenisçi ve golfçü dirseği, karpal ve tarsal tünel sendromları, çene eklem problemleri, parmak kireçlenmesi, tenosinovitler, kalça sıkışma sendromu, piriformis sendromu, bursit, tendinitler, menisküs yırtığı, diz kıkırdak erimesi ve topuk dikeni bulunmaktadır.
Diz, Kalça, Omuz Kireçlenmesi:
Omuz Sıkışma Sendromu:
Omuz Kas Yırtığı:
Tenisçi-Golfçü Dirseği:
Karpal-Tarsal Tünel Sendromları:
Çene Eklem Problemleri:
Parmak Kireçlenmesi:
Tenosinovitler:
Kalça Sıkışma Sendromu:
Piriformis Sendromu:
Bursit ve Tendinitler:
Menisküs Yırtığı:
Diz Kıkırdak Erimesi:
Topuk Dikeni:
Tedavi ve Rehabilitasyon: Ortopedik hastalıkların tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önemlidir. Fizik tedavi, egzersiz programları, ağrı yönetimi ve gerekli durumlarda cerrahi müdahale, hastaların iyileşme süreçlerinde sıkça kullanılan yöntemlerdir. Tedavi süreci, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek, ağrıların azaltılması, hareket kabiliyetinin artırılması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenir.
Hastaların belirtilerini zamanında değerlendirip uzman hekimlere danışmaları, tedavi sürecinin başarısını artıracaktır.
Omurga sağlığı, genel vücut sağlığında önemli bir rol oynamaktadır. Skolyoz, kifoz ve tortikollis gibi omurga deformiteleri, hem fiziksel hem de estetik açıdan sorunlara yol açabilir. Bu durumların rehabilitasyonu, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve günlük aktivitelerini kolaylaştırmak için kritik öneme sahiptir.
Skolyoz:
Kifoz:
Tortikollis:
Rehabilitasyon Süreci: Her üç durum için de rehabilitasyon süreci, bireysel ihtiyaçlara ve deformitenin ciddiyetine göre özelleştirilir. Fizik tedavi, çeşitli egzersiz programları, postür eğitimleri ve gerektiğinde manuel terapi yöntemleri ile desteklenir. Amaç, ağrının azaltılması, hareket kabiliyetinin artırılması ve genel yaşam kalitesinin yükseltilmesidir.
Hastaların, bu tür belirtiler ortaya çıktığında erken müdahale etmeleri ve uzman hekimlere başvurmaları, tedavi sürecinin başarısını artıracaktır.
Nörolojik hastalıklar, sinir sistemi ve kas-iskelet sistemini etkileyen çeşitli bozuklukları kapsamaktadır. Bu hastalıklar, bireylerin fiziksel, duygusal ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Nörolojik hastalıkların rehabilitasyonu, hastaların bağımsızlıklarını artırmak ve yaşam kalitelerini yükseltmek için kritik öneme sahiptir.
Beyin Felci:
Omurilik Hasarı:
Serebral Palsi:
Spina Bifida:
MS (Multipl Skleroz):
Parkinson:
ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz):
Yüz Felci:
Poliomyelit:
Miyopati:
Nöropatiler:
Rehabilitasyon Süreci: Nörolojik hastalıkların rehabilitasyon süreci, bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilir. Fizik tedavi, iş terapisi, konuşma terapisi ve psikolojik destek gibi yöntemlerle hastaların fiziksel ve psikolojik iyilik halleri artırılmaya çalışılır. Amaç, bağımsızlık düzeyini artırmak, fonksiyonel becerileri geliştirmek ve genel yaşam kalitesini yükseltmektir.
Hastaların, belirtilerini zamanında değerlendirmeleri ve uzman hekimlere başvurmaları, tedavi sürecinin başarısını artıracaktır.
Osteoporoz, kemiklerin zayıflaması ve kırılma riskinin artmasıyla karakterize edilen bir durumdur. Kemik dokusunun yoğunluğu ve kalitesi azaldığında, kemikler daha kırılgan hale gelir ve günlük yaşam aktiviteleri sırasında bile kolaylıkla kırılabilir.
Osteoporoz, genellikle yaşlanma, hormonal değişiklikler (özellikle menopoz sonrası östrojen azalması), genetik faktörler, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, hareketsizlik, aşırı alkol tüketimi ve sigara kullanımı gibi çeşitli etkenlerden kaynaklanır. Osteoporoz, kadınlarda daha yaygın olmasına rağmen, erkekleri de etkileyebilir.
Osteoporoz genellikle belirti vermeden ilerler ve belirtiler, kemiklerin zayıfladıkça ortaya çıkmaya başlar. Belirtiler arasında:
Osteoporozun tanısı genellikle kemik yoğunluğu ölçümü (DEXA taraması) ile konur. Bu test, kemik yoğunluğunu değerlendirerek osteoporoz riskini belirler.
Osteoporozun tedavi ve rehabilitasyonu, hastalığın ilerlemesini durdurmayı ve kemik sağlığını artırmayı amaçlar. Tedavi seçenekleri arasında:
İlaç Tedavisi:
Egzersiz:
Beslenme:
Düşme Riskini Azaltma:
Fiziksel Terapi:
Osteoporoz, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur, ancak uygun tedavi ve rehabilitasyon ile kontrol altına alınabilir. Hastaların, osteoporoz risk faktörlerini anlamaları ve sağlık profesyonellerine danışarak düzenli kontroller yapmaları önemlidir. Erken tanı ve müdahale, kemik sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahiptir.
Romatolojik hastalıklar, bağ dokusu ve eklemleri etkileyen çeşitli bozuklukları kapsar. Bu hastalıklar genellikle kronik ağrı, hareket kısıtlılığı ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilir. Romatolojik hastalıkların rehabilitasyonu, hastaların semptomlarını yönetmek ve genel yaşam kalitelerini artırmak amacıyla kritik bir rol oynar.
Ankilozan Spondilit:
Sedef Romatizması (Psoriatik Artrit):
Romatoid Artrit:
Gut:
Romatolojik hastalıkların rehabilitasyonu, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilir. Rehabilitasyon sürecinde şu yöntemler kullanılır:
Fizik Tedavi: Egzersiz programları ile eklem hareketliliğini artırmak, kas gücünü geliştirmek ve ağrıyı azaltmak hedeflenir.
İlaç Tedavisi: Anti-inflamatuar ilaçlar, steroidler ve hastalık modifiye edici ilaçlar (DMARD’lar) gibi ilaçlar, romatolojik hastalıkların yönetiminde önemli rol oynar.
Eğitim ve Danışmanlık: Hastalar, hastalıkları hakkında bilgilendirilir ve günlük yaşam aktivitelerini nasıl daha kolay hale getirebilecekleri konusunda rehberlik alırlar.
Beslenme: Anti-inflamatuar bir diyet, romatolojik hastalıkların belirtilerini hafifletebilir. Kilo kontrolü de eklem sağlığı için önemlidir.
Romatolojik hastalıklar, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Ancak uygun tedavi ve rehabilitasyon ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve hastaların genel sağlık durumları iyileştirilebilir. Hastaların, belirtilerini zamanında değerlendirmeleri ve sağlık profesyonellerine başvurmaları, tedavi sürecinin başarısını artıracaktır.
Ameliyat sonrası rehabilitasyon, hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak, fonksiyonel becerilerini geri kazandırmak ve genel yaşam kalitelerini artırmak için kritik öneme sahiptir. Ameliyat türüne bağlı olarak rehabilitasyon programları özelleştirilir.
Ameliyat sonrası dönemde doğru rehabilitasyon, aşağıdaki amaçları gerçekleştirmeyi hedefler:
Ağrının Yönetimi: Ameliyat sonrası ağrının azaltılması, hastaların konforunu artırır ve rehabilitasyona daha iyi yanıt vermelerini sağlar.
Hareket Kabiliyetinin Artırılması: Eklemlerin, kasların ve omurganın normal hareket kabiliyetine geri dönmesi sağlanır.
Kas Gücünün Geri Kazanılması: Zayıflamış kasların güçlendirilmesi, fonksiyonel yeteneklerin geri kazanılmasına yardımcı olur.
Düşme Riskinin Azaltılması: Denge ve koordinasyon çalışmaları ile düşme riski minimize edilir.
Omurga Ameliyatı Sonrası:
Eklem Ameliyatı Sonrası (Diz, Kalça, Omuz vb.):
Kas ve Tendon Ameliyatı Sonrası:
Kıkırdak ve Menisküs Ameliyatı Sonrası:
Fizik Tedavi: Ameliyat sonrası ilk aşamada pasif hareketler ile başlanır. Zamanla aktif egzersizler eklenir. Fizik tedavi uzmanları, bireysel ihtiyaçlara göre bir program oluşturur.
Egzersiz Programları: Esneklik, denge ve kuvvet artırıcı egzersizler, rehabilitasyon sürecinin önemli bir parçasıdır.
Ağrı Yönetimi: İlaç tedavisi, sıcak-soğuk uygulamaları ve alternatif yöntemler (örn. akupunktur) ile ağrı kontrolü sağlanır.
Eğitim ve Bilgilendirme: Hastalar, rehabilitasyon süreci hakkında bilgilendirilir ve evde uygulayabilecekleri egzersizler hakkında eğitim alırlar.
Ameliyat sonrası rehabilitasyon, hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak ve yaşam kalitelerini artırmak için hayati önem taşır. Doğru rehabilitasyon programları, bireylerin eski fonksiyonlarına geri dönmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda yeni yaralanmaları önlemek için de gerekli bilgi ve becerileri kazandırır. Hastaların, ameliyat sonrası dönem boyunca sağlık profesyonelleriyle işbirliği yapmaları, başarılı bir iyileşme süreci için gereklidir.
Fibromiyalji, yaygın kas-iskelet sistemi ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları ve zihinsel sağlığı etkileyen bir durumdur. Çoğunlukla kadınlarda daha yaygın görülmesine rağmen, her yaş grubundaki bireylerde ortaya çıkabilir. Fibromiyalji, kesin bir neden ile ilişkilendirilmediği için, genellikle kronik bir hastalık olarak kabul edilir ve tedavi süreci karmaşık olabilir.
Fibromiyalji belirtileri bireyden bireye değişiklik gösterebilir. En yaygın belirtiler şunlardır:
Yaygın Ağrı: Vücudun çeşitli bölgelerinde hissedilen sürekli ağrılar, genellikle yorgunluk ve ruh hali değişiklikleri ile birlikte görülür.
Yorgunluk: Uyku düzeninin bozulması, gün içerisinde sürekli yorgunluk hissine neden olabilir.
Uyku Bozuklukları: Fibromiyalji hastaları genellikle derin uykuya dalmakta zorluk çeker ve sık sık uyanırlar.
Bilişsel Sorunlar: “Beyin sisliği” olarak bilinen zihinsel bulanıklık, dikkat, konsantrasyon ve hafıza problemlerine yol açabilir.
Baş Ağrıları: Migren veya gerilim tipi baş ağrıları, fibromiyalji hastalarında sıkça görülür.
Duygusal Zorluklar: Anksiyete ve depresyon, fibromiyalji ile ilişkili olabilir.
Fibromiyalji tanısı, genellikle klinik muayene ve belirtilerin değerlendirilmesi ile konur. Spesifik bir test bulunmamakla birlikte, doktorlar hastanın semptomlarını ve tıbbi geçmişini göz önünde bulundurarak tanı koyabilir. Fiziksel muayene sırasında, ağrılı noktaların varlığı da değerlendirilebilir.
Fibromiyaljinin tedavisi genellikle semptomları yönetmeye yönelik multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu yaklaşımlar şunları içerebilir:
İlaç Tedavisi: Ağrı yönetimi için antidepresanlar, ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, semptomları hafifletmeye yardımcı olur.
Fizik Tedavi: Fiziksel terapistler, esneklik ve kuvvet artırmaya yönelik özel egzersiz programları geliştirir. Su terapisi veya aerobik egzersizler de faydalı olabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Psikoterapi, duygusal sorunlarla başa çıkmak ve stres yönetimi tekniklerini öğrenmek için etkili olabilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stres yönetimi teknikleri, fibromiyalji semptomlarını hafifletmede yardımcı olabilir.
Tamamlayıcı ve Alternatif Tedaviler: Akupunktur, masaj terapisi ve yoga gibi alternatif yöntemler, bazı hastalar için rahatlama sağlayabilir.
Fibromiyalji, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen karmaşık bir durumdur. Ancak, uygun tedavi ve rehabilitasyon ile hastalar, semptomlarını yönetebilir ve daha iyi bir yaşam kalitesi elde edebilir. Hastaların, tedavi sürecinde sağlık profesyonelleriyle işbirliği yapmaları ve bireysel ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı oluşturmaları önemlidir.
Lenfödem, lenfatik sistemin bozulması sonucu lenf sıvısının dokularda birikmesiyle karakterize edilen bir durumdur. Genellikle ekstremitelerde (kol veya bacak) şişlik olarak ortaya çıkar ve kronik bir durum olabilir.
Lenfödem, genellikle lenfatik damarların hasar görmesi veya yetersiz çalışması sonucu gelişir. İki ana türü vardır:
Primer Lenfödem: Genetik faktörlere bağlı olarak doğuştan oluşur. Doğuştan gelen lenf damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterizedir.
Sekonder Lenfödem: Daha yaygın olan bu tür, başka bir durum veya tedavi sonucunda gelişir. Örneğin, kanser tedavisi sırasında lenf bezlerinin çıkarılması, enfeksiyon, travma veya obezite gibi durumlar sekonder lenfödem gelişimine yol açabilir.
Lenfödem belirtileri şunları içerebilir:
Lenfödem tanısı genellikle fiziksel muayene ve hasta öyküsü ile konur. Gerekirse, ek görüntüleme yöntemleri (örneğin, ultrason, manyetik rezonans görüntüleme) kullanılabilir.
Lenfödemin tedavi ve yönetimi, genellikle aşağıdaki yöntemleri içerir:
Kompressyon Terapisi:
Fiziksel Terapi:
Egzersiz Programları:
Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
Eğitim ve Danışmanlık:
Lenfödem, yaşam kalitesini etkileyebilen bir durumdur; ancak uygun tedavi ve rehabilitasyon ile yönetilebilir. Hastaların, semptomlarını anlamaları ve sağlık profesyonelleriyle birlikte çalışarak bireysel bir tedavi planı oluşturmaları önemlidir. Erken tanı ve müdahale, lenfödemin ilerlemesini önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahiptir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Tanım ve Önemi
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, hastaların fiziksel işlevlerini geri kazanmalarına, ağrılarını yönetmelerine ve yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olan bir sağlık disiplinidir. Fizik tedavi uzmanları, çeşitli teknikler ve tedavi yöntemleri kullanarak bireylerin hareket kabiliyetini geliştirmeyi ve sağlığını korumayı hedefler.
Fizik Tedavi Nedir?
Fizik tedavi, hastalıklar, yaralanmalar veya ameliyatlar sonrası bireylerin fiziksel işlevlerini geri kazanmak ve geliştirmek için uygulanan bir tedavi sürecidir. Fizik tedavi, aşağıdaki yöntemleri içerebilir:
Manuel Terapi: El ile uygulanan teknikler, kas ve eklem hareketliliğini artırmak ve ağrıyı azaltmak için kullanılır.
Egzersiz Terapisi: Bireylerin güç, esneklik ve dayanıklılık kazanmalarını sağlamak amacıyla özel egzersiz programları uygulanır.
Elektroterapi: Elektrik akımı veya manyetik alanlar kullanarak ağrıyı hafifletmek ve kas fonksiyonunu artırmak için uygulanan yöntemlerdir.
Ultrason Terapisi: Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak doku iyileşmesini destekler.
Rehabilitasyon Nedir?
Rehabilitasyon, hastaların fiziksel, psikolojik ve sosyal işlevlerini geri kazanmalarına yardımcı olan bir süreçtir. Fizik tedavi, rehabilitasyonun önemli bir bileşenidir. Rehabilitasyon süreci, aşağıdaki aşamaları içerebilir:
Değerlendirme: Bireyin durumu, mevcut fonksiyonel seviyeleri ve ihtiyaçları değerlendirilir.
Tedavi Planı: Bireye özel bir rehabilitasyon planı oluşturulur. Bu plan, tedavi hedeflerini ve yöntemlerini belirler.
Tedavi Uygulaması: Fizik tedavi uzmanı, hastaya uygun tedavi yöntemlerini uygular ve ilerlemeyi izler.
Eğitim ve Danışmanlık: Bireylere, kendi kendine bakım yöntemleri, egzersizler ve yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgi verilir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonun Önemi
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, birçok durumda aşağıdaki avantajları sağlar:
Ağrının Azaltılması: Ağrı yönetimi teknikleri ile bireylerin yaşam kaliteleri artırılabilir.
Fonksiyonel İyileşme: Kas gücü, esneklik ve dayanıklılık kazanımı sayesinde günlük aktiviteler daha kolay hale gelir.
Hareket Kabiliyetinin Geliştirilmesi: Bireyler, hareket kabiliyetlerini artırarak bağımsız yaşamlarını sürdürebilirler.
Yeniden Entegrasyon: Rehabilitasyon süreci, bireylerin topluma ve iş yaşamına yeniden kazandırılmasına yardımcı olur.
Sonuç
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, bireylerin fiziksel sağlıklarını iyileştirmek ve yaşam kalitelerini artırmak için kritik bir rol oynar. Bu süreç, uzman sağlık profesyonelleri tarafından yönlendirilir ve bireylerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilir. Erken müdahale ve etkili bir tedavi planı ile birçok durumun üstesinden gelinerek, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri sağlanabilir.
Hızlı Randevu, Görüntülü Muayene, Rapor Paylaşımı, Laboratuvar Sonuçları, Kolay Ödeme ve Sağlık Bilgileri Yönetimi Tek uygulamada!
Sağlığınız cebinizde mobil uygulamamızı indirin.
Hızlı Randevu, Görüntülü Muayene, Rapor Paylaşımı, Laboratuvar Sonuçları, Kolay Ödeme ve Sağlık Bilgileri Yönetimi Tek uygulamada!
Sağlığınız cebinizde mobil uygulamamızı indirin.