Dahiliye (İç Hastalıkları) Uzmanı
- Burtom Sağlık Grubu
- Uzm. Dr. Filiz GÜNDÜZER
Dahiliye (İç Hastalıkları) Uzmanı
Uzm. Dr. Filiz GÜNDÜZER
BURTOM KONUR CERRAHİ TIP MERKEZİ
Uzm. Dr. Filiz GÜNDÜZER
Uzman Doktor
Ad ve Soyad : Uzm. Dr Filiz GÜNDÜZER
Unvan : İç Hastalıkları Uzmanı
Klinik : Dahiliye (İç Hastalıkları)
Merkez : Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi
E-Posta : filiz.gunduzer@burtom.com.tr
Yabancı Dil : 🇬🇧 İngilizce
Unvan : İç Hastalıkları Uzmanı
Klinik : Dahiliye (İç Hastalıkları)
Merkez : Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi
E-Posta : filiz.gunduzer@burtom.com.tr
Yabancı Dil : 🇬🇧 İngilizce
Uzm. Dr. Filiz GÜNDÜZER, 1993-1999 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden başarı ile mezun olmuştur. 2004-2010 İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Uzman ünvanını almıştır. Uzm. Dr. Filiz GÜNDÜZER, şuan da mesleki çalışmalarına Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi’nde devam etmektedir.
Başlıca İlgi Alanları:
- Sindirim sistemi hastalıkları, mide, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi ve pankreas gibi sindirim sistemi organlarını etkileyen sağlık sorunlarını içerir. Bu hastalıkların belirtileri, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, kabızlık, sindirim güçlüğü gibi çeşitli sindirim sistemi belirtileridir. Sindirim sistemi hastalıkları arasında gastrit, ülser, reflü hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, Crohn hastalığı, kolit, hepatit, karaciğer sirozu ve pankreatit gibi çeşitli durumlar bulunmaktadır. Bu hastalıkların tanısı ve tedavisi, genellikle sindirim sistemi uzmanları (gastroenterologlar) tarafından yapılır.
- Tiroid hastalıkları, tiroid bezi üzerinde oluşan çeşitli sağlık sorunlarını ifade eder. Tiroid bezi, boyun bölgesinde bulunan ve metabolizmayı düzenleyen önemli bir bezdir. Tiroid hastalıkları genellikle tiroid hormonlarının fazla veya az salgılanması veya tiroid bezi üzerindeki tümörler gibi durumlar sonucunda ortaya çıkar. Hipertiroidizm, tiroid hormonlarının fazla salgılanması sonucu oluşan bir durumken, hipotiroidizm tiroid hormonlarının az salgılanması sonucu oluşur. Diğer tiroid hastalıkları arasında nodüller, guatr, tiroid kanseri ve tiroidit gibi durumlar bulunur. Tiroid hastalıklarının tanısı genellikle kan testleri, ultrason ve tiroid sintigrafisi gibi görüntüleme yöntemleriyle konulur. Tedavi, tiroid hormonu eksikliğini veya fazlalığını düzeltmeyi amaçlar ve ilaçlar, cerrahi müdahale ve radyoaktif iyot tedavisi gibi yöntemler kullanılabilir.
Gebelikte DM (diyabet mellitus) ve hipotiroidi, hamilelik sırasında ortaya çıkabilen iki önemli sağlık sorunudur.
Gebelikte Diyabet Mellitus (DM): Gebelik sırasında diyabet mellitus, yani şeker hastalığı, gestasyonel diyabet olarak adlandırılır. Gebelik hormonları, vücutta insülin direncini artırarak kan şekeri düzeylerini yükseltebilir. Bu durum, genellikle gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkar ve çoğunlukla doğumdan sonra normale döner. Ancak, gestasyonel diyabet kontrol altına alınmazsa, anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
Gebelikte Hipotiroidi: Gebelik sırasında tiroid hormonu seviyelerinin düşmesi, hipotiroidizm olarak adlandırılan bir duruma yol açabilir. Gebelik sırasında hipotiroidi, hem annenin hem de bebeğin sağlığını etkileyebilir. Tiroid hormonları, bebeğin normal büyümesi ve gelişimi için gereklidir. Hipotiroidi, doğum kusurları, düşük doğum ağırlığı ve zihinsel gelişim geriliği gibi komplikasyonlara neden olabilir.
Bu durumların tanısı ve tedavisi, gebelik sırasında annenin ve bebeğin sağlığını korumak amacıyla önemlidir. Genellikle kan testleri ve tiroid fonksiyon testleri gibi tanısal yöntemler kullanılır. Tedavi, diyabet için diyabet diyeti, egzersiz ve gerekirse insülin kullanımını içerebilirken, hipotiroidi için tiroid hormon replasman tedavisi verilir.
Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Mellitus, genellikle insülin hormonu ile ilgili metabolik bozukluklar sonucunda ortaya çıkan iki farklı diyabet türüdür.
Tip 1 Diyabet Mellitus: Bağışıklık sistemi, insülin üreten hücrelere saldırarak pankreasta hasara yol açar ve bu da insülin üretimini engeller. Sonuç olarak, vücut insülin üretemez ve kan şekeri düzeyleri yükselir. Genellikle çocukluk veya genç erişkinlik döneminde ortaya çıkar ve insülin enjeksiyonları gerektirir.
Tip 2 Diyabet Mellitus: Bu diyabet türünde, vücut hala insülin üretir, ancak hücreler insüline direnç geliştirir ve insülini etkili bir şekilde kullanamazlar. Bu durum, kan şekeri düzeylerinin yükselmesine neden olur. Tip 2 diyabet genellikle yaşam tarzı faktörleriyle ilişkilidir, özellikle obezite, hareketsiz yaşam tarzı ve genetik faktörler rol oynar. Başlangıç genellikle yetişkinlikte, ancak çocukluk çağında da görülebilir ve başlangıçta diyet, egzersiz ve bazen ilaç tedavisiyle kontrol edilebilir.
Her iki tip de, kan şekeri düzeylerinin kontrol altında tutulmaması durumunda ciddi komplikasyonlara yol açabilir, bu nedenle erken tanı ve etkili tedavi önemlidir.
- Anemi, kandaki kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) sayısının veya hemoglobin seviyesinin normalin altına düşmesi durumudur. Anemi tanısı, tam kan sayımı testi gibi laboratuvar testleriyle konulur. Tedavi, aneminin altında yatan nedenlere bağlı olarak demir takviyeleri, vitaminler, kan transfüzyonları veya ilaçlar gibi çeşitli yöntemlerle yapılır.
- İnsülin direnci, vücudun insüline normalden daha az tepki vermesi durumudur. Bu, hücrelerin insülin tarafından sağlanan glukozu etkili bir şekilde kullanamaması anlamına gelir. İnsülin direnci, genellikle obezite, hareketsiz yaşam tarzı, genetik faktörler ve bazı hastalıklarla ilişkilidir. İnsülin direnci, tip 2 diyabetin gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. İnsülin direncinin teşhisi genellikle kan testleriyle yapılır ve tedavi, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseme (dengeli beslenme, egzersiz), kilo verme, ilaç tedavisi ve gerektiğinde insülin tedavisi gibi yöntemleri içerebilir.
- “Dahiliye hastalıklara bütüncül yaklaşım”, iç hastalıkları uzmanlarının fiziksel, duygusal, sosyal ve ruhsal boyutları da içeren bir perspektifle hastalıkları ele almasıdır. Bu yaklaşım, hastalıkları sadece semptomların tedavisiyle değil, aynı zamanda hastanın genel sağlığını ve refahını iyileştirmeyi amaçlar.
- Üst ve alt solunum yolu hastalıkları, solunum sisteminin üst ve alt bölgelerini etkileyen sağlık sorunlarını ifade eder. Üst solunum yolu hastalıkları, burun, boğaz, sinüsler ve üst solunum yollarını etkileyen durumları içerirken, alt solunum yolu hastalıkları, bronşlar, akciğerler ve solunum yollarının alt kısımlarını etkileyen durumları kapsar. Bu hastalıklar arasında grip, soğuk algınlığı, sinüzit, farenjit, bronşit, pnömoni, astım ve KOAH gibi birçok farklı durum bulunur.
- Allerjik hastalıklar, vücudun bağışıklık sisteminin normalde zararlı olmayan maddelere (alerjenlere) aşırı tepki vermesi sonucunda ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade eder. Bu tepki genellikle alerjik rinit (saman nezlesi), astım, egzama, besin alerjileri ve böcek ısırığı alerjileri gibi çeşitli durumlarla ilişkilidir. Allerjik hastalıkların belirtileri, burun akıntısı, hapşırma, kaşıntı, gözlerde sulanma, cilt döküntüleri, nefes darlığı ve solunum problemleri gibi çeşitli semptomlarla kendini gösterebilir. Tedavi genellikle alerjenlerden kaçınma, ilaçlar ve immünoterapi gibi yöntemlerle yapılır.
- 1993-1999 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
- 2004-2010 İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- 2011-2013 Uşak Banaz Devlet Hastanesi (MECBURİ HİZMET)
- 2014-2016 Öztan Hastanesi (Uşak)
- 2016-2017 Özel Alfa Tıp Merkezi (İzmir)
- 2017-2019 Özel Silivri Kolan Hastanesi (İstanbul)
- 2019-2020 İrmet Hospital (Tekirdağ)
- 2020-2021 Özel Ege Şehir Hastanesi (İzmir)
- 2021-2023 Özel Ekol Hastanesi (İzmir)
- TTB | Türk Tabipleri Birliği
Bilgiler güncellenmektedir…
DAHİLİYE İLGİ ALANLARI
Dahiliye (İç Hastalıkları), genel olarak iç organlarla ilgili hastalıkları inceleyen bir tıp dalıdır. İç hastalıkları uzmanları, yetişkinlerde görülen birçok hastalığın tanısını, tedavisini ve takibini yaparlar. Dahiliye uzmanlarının ilgi alanları şunları içerebilir:
- Kardiyoloji: Kalp ve damar hastalıklarıyla ilgilenir.
- Nefroloji: Böbrek hastalıklarıyla ilgilenir.
- Endokrinoloji: Hormonal bozukluklar, diyabet gibi metabolik hastalıklarla ilgilenir.
- Hematoloji: Kan hastalıklarıyla, kan ve lenf sistemi bozukluklarıyla ilgilenir.
- Gastroenteroloji: Sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgilenir.
- Pnömonoloji: Akciğer hastalıklarıyla ilgilenir.
- Romatoloji: Bağışıklık sistemi hastalıkları ve otoimmün hastalıklarla ilgilenir.
- Geriatri: Yaşlılıkla ilgili sağlık sorunları ve yaşlı bakımıyla ilgilenir.
- Onkoloji: Kanser hastalıklarıyla ilgilenir.
- İmmünoloji: Bağışıklık sistemi hastalıklarıyla ilgilenir.
İlgi Alanları; Sindirim Sistemi Hastalıkları (Mide, Bağırsak, Safra kesesi, Karaciğer, Pankreas), Solunum Sistemi Hastalıkları, Helikobakter Pilori (Ülser Mikrobu), Hazımsızlık (Dispepsi), Halsizlik (Bitkinlik, Yorgunluk), Guatr, Endokrin – Metabolizma, Metabolik Hastalıklar (İnsülin direnci- Obesite), Anemi, Elektrokardiyografi (EKG), Eklem Kireçlenmesi (Osteoartrit), Ateş, Duodenum Ülseri (Oniki Parmak Bağırsağı Ülseri), Diyare (İshal), Dispepsi (Hazımsızlık), Diabetes Mellitus(Şeker), Damar Hastalıkları, Çarpıntı, Böbrek Hastalıkları, Bel-Boyun Ağrıları, Bağırsak Hastalıkları, Eklem Ağrısı, Yorgunluk, Tansiyon düşüklüğü / yüksekliği, Sıvı Ve Elektrolit Bozuklukları, Safra Kesesi Hastalıkları, Romatizmal Hastalıklar, Romatizmal Ağrılar, Pankreas Hastalıkları, Nefes Darlığı, Hepatit (Karaciğer İltihabı), Mide Ağrısı, Kireçlenme (Osteoartrit), Kemik Erimesi (Osteoporoz), Kas İskelet Sistemi Hastalıkları, Karın Ağrısı, Karaciğer Hastalıkları, Kalp Hastalıkları, Hiperlipidemi Takip ve Tedavisi, Kalp Damar Hastalıkları, Mide Hastalıkları, Tiroid Bezi Hastalıkları ve Teşhisi, Diyabet, Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon).
DAHİLİYE TANI VE TEDAVİLER
Dahiliye uzmanları, genellikle yetişkinlerde görülen birçok hastalığın tanısını, tedavisini ve takibini yaparlar. İşte dahiliye uzmanlarının sıkça karşılaştığı bazı tanı ve tedavi yöntemleri:
Hastalık Öyküsü ve Fizik Muayene: Dahiliye uzmanları, hastaların öyküsünü dinler ve fizik muayene yaparlar. Bu, hastalığın doğru tanısı için ilk adımdır.
Laboratuvar Testleri: Kan, idrar, dışkı ve diğer vücut sıvılarından alınan örneklerin analizi, dahiliye uzmanlarının hastalıkları teşhis etmelerine yardımcı olabilir. Kan sayımı, kan biyokimyası, kan gazları, tiroid hormonları gibi testler sıkça kullanılır.
Görüntüleme Yöntemleri: X-ışınları, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), ultrason ve diğer görüntüleme yöntemleri, dahiliye uzmanlarının iç organlarda meydana gelen değişiklikleri değerlendirmelerine yardımcı olur.
Endoskopi ve Biyopsi: Endoskopi, iç organlara bir kamera ve ince bir tüp yerleştirerek yapılan bir görüntüleme yöntemidir. Dahiliye uzmanları, endoskopik incelemeler sırasında örnek alarak (biyopsi) hastalıkların tanısını koymaya çalışırlar.
İlaç Tedavisi: Dahiliye uzmanları, ilaçları reçete ederek birçok iç hastalığın tedavisini yönetirler. Antibiyotikler, antihipertansifler, diyabet ilaçları, antidepresanlar, anti-inflamatuarlar ve daha birçok ilaç dahiliye pratiğinde kullanılır.
Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Dahiliye uzmanları, hastaların sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerini ve diyetlerini değiştirmelerini önererek birçok hastalığın yönetimine yardımcı olabilirler.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Bazı iç hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile yönetilebilir. Bu, özellikle kas-iskelet sistemi hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar veya nörolojik bozukluklar için geçerlidir.
Cerrahi Yönlendirme ve Yönetim: Bazı durumlarda, dahiliye uzmanları, hastalıkların cerrahi müdahale gerektirip gerektirmediğini değerlendirir ve gerekiyorsa uygun cerrahi uzmanlara yönlendirme yaparlar.
Bu, genel olarak dahiliye uzmanlarının kullandığı tanı ve tedavi yöntemlerine sadece birkaç örnektir. Her hastalık durumu farklı olabilir ve tedavi planı, hastalığın ciddiyetine, tipine ve hastanın özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.
İç Hastalıkları, tıbbın genel alanına odaklanan ve yetişkinlerde görülen birçok hastalığın tanısını, tedavisini ve takibini yapan bir tıp dalıdır. Dahiliye uzmanları, genel olarak birinci basamak sağlık hizmeti sunan doktorlardır ve birçok farklı hastalıkla ilgili tanı ve tedavi süreçlerini yönetirler.
Dahiliye uzmanları, hastalığın tanısını koymak için hastalık öyküsü alırlar ve fizik muayene yaparlar. Bu aşamada hastanın semptomları ve sağlık geçmişi incelenir. Laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri gibi çeşitli tanısal araçlar kullanılarak hastalığın kesin tanısı konulur.
İç hastalıkları, geniş bir yelpazede organ sistemlerini ve hastalıklarını kapsar. Örneğin, kardiyoloji (kalp hastalıkları), nefroloji (böbrek hastalıkları), endokrinoloji (hormonal bozukluklar), gastroenteroloji (sindirim sistemi hastalıkları), hematoloji (kan hastalıkları), pnömonoloji (akciğer hastalıkları), romatoloji (bağışıklık sistemi hastalıkları), onkoloji (kanser) ve daha birçok alana dahil olabilir.
Dahiliye uzmanları, genellikle hastalıkların tedavisini yönetirler. Bu tedaviler genellikle ilaç tedavisi, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, cerrahi yönlendirme ve yönetim gibi yöntemleri içerebilir.
Sonuç olarak, Dahiliye (İç Hastalıkları) tıbbın genel alanına odaklanan ve birçok farklı hastalıkla ilgilenen bir tıp dalıdır. Dahiliye uzmanları, geniş bir yelpazede hastalıkların tanısını, tedavisini ve takibini yaparlar ve hastaların sağlık durumunu iyileştirmek için multidisipliner bir yaklaşım benimserler.